Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  AYNA GRUBUAYNA GRUBU  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Sikis hikayem

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
internet34
süper mod
süper mod



Mesaj Sayısı : 5
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 01/03/09

Sikis hikayem Empty
MesajKonu: Sikis hikayem   Sikis hikayem Icon_minitimePaz Eyl. 12, 2010 2:34 am

Arkadaşlar, abartı bir üslup olmadığından ötürü hikayyenin gerçek olduğunu zaten anlayacaksınız.


Askerlikten sonra, bir araştırma firmasının web tasarmını ve grafik işlerini yapmaya başladım. Firmada herkese bir oda verilmişti, bir de ofiffice boy (çaycı ) vardı.

Ben çaycı abimizi çok sever, sürekli yardımcı olmaya çalışırım. wc'ye falan giderken boşları alır mutfağa götürür, kendi yemeğimi kendim alır, işlerimi kendim yapardım. Ayrıca bunu yapmamdaki bir amaç da, o kadar yoğun işlerinin arasında boş bir bardak yüzünden abimizin azar işitmesini engellemekti.

Birgün, çaycı abimizin ufak bir işi vardı ve ofis dışına çıkmıştı. Şans bu ya, herkesin onunla işi olacağı tuttu. Sinirlenmeyin, ben hallederim falan dedim. Diğer birkaç arkadaşla, onun işini biz yaptık. İşte şahsına oda verilmiş muhasebeci M. hanım ile yaşadıklarım o gün başladı. Ofisteki yoğunluktan sonra, onun istekleri başladı. Yahu nerede bu çaycı, kendi yemeğimizi kendimiz alacaksak ona neden para veriliyor ki falan diye söylendi. M. hanım (kızıl saç, beyaz tenli, 27 yaşlarında, 50-55 kilo, 1.60 civarlarında bir bayan) sinirlenmeyin, bana söyleyin getireyim ne istiyorsanız dedim. Zahmet olmasın dedi. Estağfurullah M. hanım, ben severim yardımcı olmayı, zaten hastasınız da, ben daha çok memnun olurum dedim. (demir eksikliğinden dolayı oldukça yorgun düşüyor sıklıkla)

Çok teşekkür ederim, o zaman bana bir yemek hazırlar mısın? dedi. (yemek şirkette pişiriliyor, çaycımız dağıtıyor. yemeği yapıp çıkmıştı)

Hazırladım, verdim. Ya çok zahmet oldu dedi. Est. dedim.

Ben bu noktadan itibaren zaten kendimi ona ufaktan kullandırmış olmanın heyecanı ile yemeği bitirmesini ve boşları almasyı bekliyordum. O yerken işime devam ettim.

Çaycımız gelmiş ancak başka işle meşgul oluyordu. Hemen bu fırsat dedim, boşları almaya koyuldum. Aa olur mu, çaycı burada dedi. M. hanım ne demek olur mu, ne kadar zarifsiniz, sizin gibi zarif birine böyle yardımcı olmak memnun edicidir dedim. Ayrıca çaycı abimiz çok yoğun oluyor, siz de hastasınız. Bir ihtiyacınız olduğunda lütfen bana söyleyin. Dahilimi biliyorsunuz. Burada en az yoğun olan benim. Seve seve yaparım. Çay, su vs. ne lazımsa beni aramanızı özellikle istiyorum dedim. Ya ben bu şekilde zahmet vermek istemem dedi. Bakın özellikle istiyorum ama, hastasınız zaten lütfen dedim. (bunda samimiydim de aynı zamanda)

Siz bilirsiniz peki. Benim ihtiyacım bitmez ama yormayayım sizi. Dikkat edeyim bari dedi. Gerçekten de, çaycıya ismiyle hitap edip, bilmem ne efendi, çay getir diye dominant bir şekilde sürekli istekte bulunan biriydi M. hanım. 27 yaşında falan sanıyorum.

Neyse, ilaç içtiği saati biliyordum. Kendiliğimden kalktım su götürdüm. Çok teşekkür ederim dedi. Başka bir isteğiniz var mı dedim. Estağfurullah zahmet oldu zaten dedi. Bir daha zahmet kelimesini duymayayım M. hanım. lütfen ama dedim. Tamam dedi.

Sonra telefonum çaldı. Ya iki çay alabilir miyim, misafirim var dedi. O anki heyecanımı biemezsiniz. Hemen götürdüm. Bu şekilde kendisine birkaç kez daha çay istedi. Bu arada çaycımız abi benim işim, bana kızacaklar bırak ben götüreyim diyor sürekli. Arkadaşların da dikkatini çekti tabi. Oğlum bırak senin işin mi, kadın seni kullanıyor resmen dedi. Ya oğlum ne kadar art niyetlsiniz lan. Kadın zaten 1 aydır rahatsız. Çaycı abinin işi olıyor, siz hep beni çağırın dedim. Ne var bunda, hem sevaptır dedim. Ayrıca akşama kadar oturuyorum, kalori yakarım. Çok kıskandıysanız size de getirirm çay olm dedim

Neyse, b,rkaç gün geçti. Çaycı abimiz patronla konuşuyordu. M. hanım yine beni çağırdı. Çaycıya baktım da yoktu. Yemek alabilir miyim dedi. Hemen hazırladım. Götürdüm. Tepsiyi masasına koyarken bilgisayarına bakıyordu. O beni umursamazmış halleri (o farkında değil tabi bu tavrının bilerek yapmıyor) beni bitirdi tabi. Masaya koyarken domates doğradığım ufak tabak kaydı ve peçetelerle beraber maasasının yanından alta doğru düştü, ayapımla durdurmaya çalışırken daha çok masanın altına ittim yanlışlıkla. Eyvah dedi, çaycı da yok nasıl temizleyeceğiz, ben sileyim şurayı dedi. Lütfen dedim. Siz oturun. Ben yaptım ben temizlerim. Eğildim hemen. ama tedirgin tabi, mahçup oluyor. M. hanım, işim acele diyordunuz. Siz bir an önce yiyin. Ben temizlerim dedim. Masanın altına eğildim. Temzilyorum. Ayakkabısına da değmiş domates. Beyaz babet vardı ayaklarında. M. hanım görmemişsiniz siz, buraya da değmiş. Hemen sileyim ben dedi. Yahu durun eğilmeyin, elimde peçete var zaten dedim. Siliyorum dedim. Daha neler, siz akrabam olsanız böyle ilgilenmezsiniz dedi. Estağfurullah dedim ve ayakkabıyı sildim.

Sonra elim değmişken ben şuraları da sileyim. Bu toz astım yapar adamı dedim. Hayır dememin çaresi yok. silin bakalım dedi. Eğildim dilzerimin üstüne, masasının etrafını temizledim.

Çıkarken, bir emriniz olursa dahilimi biliyorsunuz dedim. Birkaç gün böyle çay servisiyle geçti. Artık o bayağı alışmıştı, beni faturalarını yatırmayya (evinin) gönderiyordu.

Beni Kullanmaya Başladığı An

Bir gün bilgisayarında problem vardı. Beni çağırdı. Yahu kafama takılmadı değil. Bana neden resmen hizmet ediyorsunuz böyle. Bu iyilik falan değil dedi. Benden mi hoşlanıyorsunuz dedi? Nasıl yaparsınız böyle dedi. M. hanım neden sizden hoşlanayım, ben nişanlıyım sonuçta dedim. Aklıma takıldı, böyle sandım. Kusura bakmayın! dedi. Ancak bunu gayet sitemkar söyledi. O hala ondan hoşlandığımı sanıyor, bu nedenle böyle yaptığımı sanıyordu. Ve kafasını öyle bir sallayışı vardı ki, madem öyle sen görürsün der gibi. Artık beni kullanacağı kesindi.

Akşama doğru telefonum çaldı. Gelen ses aynen şöyleydi: " Bana adaçayı hazırla!" O rica eden, sizli bizli konuşan haımefendi yoktu artık. Emredersiniz dedim. Baktım adaçayı yok. Gittim, adaçayı kalmamış M. hanım dedim. Bunu bana neden söylüyorsun ya! Gidip markete almay bilmiyor musun? Neleri sevdiğimi biliyorsundur. Ben söylemeden git adaçayı, nescafe, yeşil çay falan al, doalbında dursun. Bana ait olsun dedi. Peki dedim. Aldım.

Birkaç gün geçti. (tabi yemek servislerini ben yapyıorum. ancak emirlerinde aralık veriyor, ben de bazen işim var falan diyerek geçiştiriyordum ki, şirkette dikkat çekmesin. başarılı da oldum)

Telefonum çaldı. Odama bi gel dedi. Gittim. Acaba ne emredecek diye elim ayağım titriyor. Maaşlar elden veriliyor şirkette. Benim maaşım elinde, bir de zarf var. Yüzünde hafif gülümseme. Bana kızgınlığı gitmiş gibi. (zaten kızgın değilmiş gibi davranıyor, ondan hoşlanmadığıma inanmış gibi... ama bal gibi de belli aslında inanmadığı) Maaşına zam gelmiş dedi. Aa nerden çıkmış dedim. Şaka yahu, herkese gelmiş sana has değil dedi güldü. Tam zarfa koyuyordu. Ya aslında vermesem mi dedi gülerek. Neden dedim. Ne bileyim, bu paraları alıp da gidip nişanlın varken başka kızlarla yemeyesin dedi? Aşk olsun M. hanım dedim. Ben bunu yapacak biri miyim? Sırf içimden geldiği için resmen size hizmetçilik yapıyorum burada dedim. Hafif sitemkar. İnsan sevmediği birine iyilik yapar mı, demek ki bana karşı ne anlamda oldğunu bilmesem de bir sevgin mi, ilgin mi var artık bilemem dedi. Al paranı çık dedi. Madem iyilik yapıyorsun, her iyiliğin bir zararı vardır. Bir iyilik yaptın onu da hemen yüzümüze vuruyorsun, bari karşılığımı bul. Hizmetçilikmiş peh. Bundan sonra daha çok hizmet et o zaman o kadar iyiysen! dedi. Ederim tabi. Benim iyiliğimden şüphem yok dedim. Bunu kanıtlamak için köle gibi bile davranırım da kendime böyle laf ettirmem. Bundan sonra iş arkadaşınız yahut size yardımcı olmaya çalışan biri veya hizmetçiniz yok, köleniz var. Köleye emreder gibi istediğinizi emredersiniz dedim.

İçimdeki istekleri dökmeye başladım. Gelir günlük ayakkabılarınızı siler temizlerim, yorulduğunuzda masaj yaparım. Size çok extreme gelebilir ama gerekirse dinlendfiğinizde ayaklarınızı uzatacak bir sehpa bile olurum dedim. (burası size abartı gelecektir ancak o anki heyecanımı düşünün.)

Kadın şok olmuştu... Yuh ya, bu nasıl bir anlayıştır. İnsan iyi olduğunu ispat için bunu yapar mı dedi. Bu ne uçuk söylemler böyle dedi. Anlayış falan değil, zihniyet falan değil inat dedi. Bendeki bu inatla ben pislettiğiniz tuvaleti bile ellerimle temizlerim. Böyle de inadım vardır.

Bu aşamadan sonraki ilk emrinizi verin dedim.. Ve emir geldi:

YERE YAT!!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sikis hikayem
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: AYNASAL YÖNETİM :: DUYURULAR-
Buraya geçin: